Haber

Selçuklu Sultanlarının DNA Analiz Sonuçları Açıklandı

SELÇUKLU Devleti padişahlarının mezarlarında torbalara istiflenen kemikleri bir araya getirilerek DNA analizleri yapıldı. Padişahların hastalıkları, savaşlarda aldıkları yaralar ve zehirlenmeleri kimliklerinin belirlenmesinde belirleyici olmuştur. Yapılan çalışmalarda I. Mesud ve II. Kılıç Arslan Sultan’ın ankilozan spondilit (omurga romatizması) hastası olduğu, Alaaddin Keykubat’ın kafatasındaki renk değişikliklerinin ağır metal zehirlenmesine işaret ettiği belirtildi. Savaşta ölen I. Alaaddin Keyhüsrev’in kafatası ve kemiklerinde kılıç ve hançer darbeleri tespit edildi.

Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 2017-2023 yılı ortasında hayata geçirilen ‘Konya Türk Selçuklu Hanedanı Türbesi’ndeki Cenazelerin Düzenlenmesi Projesi’ şunları içermektedir (sınıflandırma, kodlama, ekipman, açıklama, adli bilimler) , osteoarkeolojik inceleme, yüzey yenileme, 3D, uygulamalı heykel). ve sergi) sonuçları toplantıda açıklandı. Pek çok bilim adamı ve kurumun çalışmasıyla, 13 padişahın türbesinde torbalar içinde yığılan dağınık iskeletlerin hangi padişaha ait olduğu, DNA örnekleri ve kimlik tespitiyle belirlendi. Kimlik tespitinden sonra padişahlar 1. Kılıçarslan, Melikşah, 1. Rükneddin Mesud, 2. Kılıçarslan, 2. Rükneddin Süleyman Şah, 3. Kılıçarslan, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1. Alaeddin Keykubat, 2. Gıyaseddin Keyhüsrev, 4. Kılıçarslan, 3. Gıyaseddin Keyhüs’ün yüzleri ve gövdeleri devir ve 2. Gıyaseddin Mesud gerçekçi silikon heykellere dönüştürüldü. Heykeller Darü’l-Mülk Stand Sarayı’nda da ziyaretçilere açıldı.

‘ÇANTALARA DOLMUŞ İSKELETLERLE KARŞILAŞTIK’

Konya İl Kültür Müdürü Abdüssettar Yarar, Selçuklu padişahlarının çuvallara doldurulmuş iskeletlerini bulduklarını belirterek, “Sultan Türbesi’ndeki sandukaları açtığımızda karşılaştığımız manzara bizi bugüne kadar devam eden çalışmayı yapmaya mecbur bıraktı. Mezarın cenaze bölümündeki 8 lahit açıldı, bunlardan sadece ikisi rastgele torbalara dolduruldu.” Kafatasları ve ceset kalıntılarına rastlandı. Bu çalışma 7 yılda 6 adımda tamamlandı. Selçuklu Hanedanı’nın silikon heykelleri mevcut bilimsel veriler işlenerek oluşturulmuştur” dedi.

‘HASTALIKLAR VE YARALAR TANIMLAMADA BELİRLEYİCİYDİ’

Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Demirci tarafından yürütülen çalışma, şunları söyledi:

“Tanımlayıcı özellikleriyle 7 ceset ortaya çıktı. Bunlardan ikisi 1. Mesud ve 2. Kılıçarslan Sultan’a aitti. Ankilozan spondilit (omurga romatizması) hastalığının bariz bir örneğiyle karşılaştık ve teşhisini kolaylıkla koyduk. Dolayısıyla bu bize ankilozan spondilit hastalığının biz olduğunu gösteriyor. atalarımızdan miras olarak görüyoruz.Türkiye geneline baktığımızda ankilozan spondilitin diğer illere göre Konya ve Karaman’da daha sık görüldüğünü görüyoruz.Alaaddin Keykubat’ın kafatasındaki renk değişiklikleri bize ağır metal zehirlenmesini hatırlattı. Aldığımız örneklerde o dönemde cıva, kobalt, arsenik ve siyanürün bol miktarda kullanıldığı, ağır metallerin oluşturduğu zehir sonucu zehirlendiğini tahmin ediyoruz: Savaşta şehit olan Alaaddin Keyhüsrev. Alaşehir’de teşhis, kafatasına ve kemiklerine alınan kılıç ve hançer darbelerinden konuldu. 2. Alaaddin Keyhüsrev ise yağmacı bir padişah olmasına rağmen, “Hayvan saldırısından sonra öldüğü söylense de kılıçla öldüğünü görüyoruz. Yüzünde kesikler var.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu