Haber

Bakan Tunç: Çocuk psikolojisine uygun yargılama süreci maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından önemli (2)

‘HAKİM VE SAVCI OLMANIN YOLU 3 YIL YARDIMCI OLARAK GEÇECEK’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi’nin açılışını yapmak üzere geldiği Bursa’da valilik ve büyükşehir belediyesini ziyaret ettikten sonra cuma namazını Ulu Cami’de kıldı. Bursa Adalet Sarayı, Bursa Barosu, Bursa Bölge Adliyesi ve İdare Mahkemelerini de ziyaret eden Bakan Tunç, Bölge Adliye Mahkemesi bünyesinde yeni açılan Hakim, Savcı Yardımcısı Başvuru Merkezi’nin de açılışını yaptı. Basına kapalı gerçekleşen ziyaretlerin ardından AK Parti İl Başkanlığı’nda örgüt mensuplarıyla bir araya gelen Adalet Bakanı Tunç, Bursa ziyaretleri ve bakanlığının yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Açtığı Hakim ve Savcı Yardımcısı Başvuru Merkezi’nin Türkiye’de bir ilk olduğuna işaret eden Tunç, “Bundan sonra hakim ve savcı olabilmek için önce hakim veya savcı yardımcısı pozisyonunu geçmeniz gerekiyor. Sınava öncelikle 3 yıl hakim veya savcı yardımcısı olarak görev yapmak gerekiyor.” “Eskiden 2 yıl hakim veya savcı adayı olması gerekiyordu. Bunun için artık 3 yıl hakim veya savcı yardımcısı olarak görev yapması gerekiyor. Bunun için ilk başvuru merkezini Bursa’da açtık.” dedi.

Tamamlanan Bursa Adli Tıp Bölge Müdürlüğü binasının kısa sürede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılacağını belirten Tunç, “Kapalı olan bu yatırımın açılışı için Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim döneminde mutlaka bir Bursa programı olacaktır. 17 bin metrekarelik alanda bölgeye hizmet verecek.Toplu açılışlar vesilesiyle, “İnşallah bunu da gerçekleştireceğiz” dedi.

‘İSTANBUL’DA 5 YILI KAYIP GÖRÜYORUZ’

31 Mart Yerel Seçimlerine işaret eden Bakan Tunç, AK Parti’nin siyaset mühendisliği sonucu doğmuş bir parti olmadığını söyledi ve CHP’yi eleştirerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Artık yerel seçim arifesindeyiz. Uzun bir yürüyüşe çok az zaman kaldı. AK Parti bir millet hareketidir. AK Parti, 2001 yılında masa etrafında oturan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından kuruldu. Birkaç arkadaşıyla birlikte ‘Parti kuralım’ dediler, ‘Oy isteyelim’ şeklinde kurulmuş bir parti değil. AK Parti siyaset mühendisliği sonucu doğmuş bir parti değil. Milletimiz AK Parti’yi kurdu.Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki belediyecilik başarısı, yerel yönetimdeki başarısı, İstanbul o dönemde Cumhuriyet Halk Partisi olarak adlandırılıyordu.Türkiye Cumhuriyeti’nin idaresi altındaydı ve yaşanmaz hale getirildi. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimindeki İstanbul’da çöpler patlıyordu, çöpler toplanamayacak hale getirildi, işçilerin maaşları ödenemediği için çöpler toplanamadı ve enfeksiyon kapmaması için dezenfekte ediliyordu. insanlar. Ümraniye’de ise çöp dağları patladı ve 30 vatandaşımızın cenazesi aylardır o çöp yığınlarının altından çıkarılamadı. Elbette gençlerimizin bunları hatırlaması zor olabilir ama o günlerde İstanbul’da yaşamış biri olarak, İstanbul’un susuzluğunu çekmiş biri olarak, İstanbul’un hava kirliliğini Altındağ’ın kıyısından solumuş biri olarak. Boynuz, O kokudan bir türlü kurtulamadığımız günleri hatırladığımızda, İstanbul’u Cumhuriyet Halk Partisi’nden devralan Sayın Cumhurbaşkanımız o dönem 4 yıl gibi kısa bir sürede İstanbul’u yaşanabilir hale getirmişti. “Bugün İstanbul’a baktığımızda 5 yılı kayıp olarak görüyoruz.”

‘VECİ ANLAYIŞI HER ZAMAN DİRENÇ SAĞLADI’

Türkiye’nin her demokrasi hamlesinde engellerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tabii bütün bu kalkınma hamlesini, özellikle vesayet zihniyetinin silinmesini istemeyenler hep direndiler. 367 krizle karşılaştık. Cumhuriyet mitingi dediler, biz karşılaştık. Cumhurbaşkanını Meclis’e seçmediler, biz çıkardık. bunlarla karşılaştık. Parti kapatma davalarıyla karşılaştık. Anayasa Mahkemesi 1 oyla Parti kapatılmaktan kurtuldu. 2008’e geldiğimizde yine kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık. 2012’ye geldiğimizde MİT ile karşı karşıya kaldık. Kriz, 2013 Türkiye ekonomisinin en parlak dönemiydi, Faizler yüzde 5’e düştü, enflasyon yüzde 5’e düştü, Dünya projelerini üstlendik, dünyanın en büyük havalimanını konuştuk, şimdi iktidarda bağımsızlığımızı ilan ediyoruz, Türkiye’yi konuşuyoruz Nükleer santral, dünyanın en büyük köprüleri Osmangazi, Yavuz Sultan Selim, Avrasya, Marmaray ve Kanal İstanbul’dan bahsediyoruz Bir noktada tekrar düğmeye bastılar: Mayıs 2013’te ekonomik bağımsızlığımızı ilan edip IMF defterini kapattığımızda. Gezi Parkı’nda ateş yaktılar ve bu ateşin tüm Türkiye’yi saracağını sandılar. Orada da başarılı olamadılar. Daha sonra düşündüler ki, sokakta yapamadıklarını, bir kurgu yaratarak, bir algı yaratarak, masada polis ve yargı darbesiyle bunu başarabilir miyiz? Bunu da başaramadılar. Sonrasında terör olaylarının arttığı, hendek olaylarının, Kobani olaylarının olduğu, birçok vesayet zihniyetinin ve özellikle bazı küresel güçlerin araçlarının devreye girdiği, terör gruplarının sahneye çıktığı dönemler yaşadık. “Ve bütün bunları başaramayınca son darbeyi vuralım. 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulundular.”

‘DARBE ANAYASASINDAN KURTULMAMIZ GEREKİYOR’

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile önemli reformların hayata geçirildiğini belirten Tunç, “Anayasamızdaki vesayet ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik çok değerli reformlara imza attık. Bu alışılagelmiş reformları gerçekleştirirken, bu darbelere ve bu vesayetin direncine direnirken,” dedi. Biz bunları Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği, milletimizin ona olan inancı sayesinde başardık.” Milletine olan güveni, bu iki ortak inancı bu başarıyı getirdi. Olağan anayasamızdaki bu vesayet ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik, reform sayılabilecek bu düzenlemeleri yeterli buluyor muyuz, elbette yeterli bulmuyoruz. Anayasamız darbe anayasasıdır, bundan kurtulmamız lazım. Anayasamızı sivil, demokratik ve kapsayıcı hale getirmeliyiz. Bu konuda herkes hemfikir, siyasi görüşleri çok farklı olsa da herkes, tüm siyasi partiler ‘Evet, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var’ diyor. Ama tabi ki bir masa etrafında toplanalım, uzlaşalım dediğimizde bu zorluğu hep birlikte görüyoruz. Geçmişte bu konuda birçok girişimde bulunuldu. Ama ne yazık ki başarılı olamadı. Altmışa kadar madde üzerinde uzlaşma sağlandı. Daha sonra masalar dağıtıldı. Temennimiz 28. Kanuni Dönemin Türk asrının başı olmasıdır. İnşallah 28. Dönem Meclis’te milletimize olan borcumuzun yerine getirilmesi konusunda uzlaşı sağlanacak ve ülkemiz darbe anayasasından kurtulacaktır. İnşallah demokratik, sivil bir anayasayla yolumuza devam edeceğiz” dedi.

‘YEREL YÖNETİMLERİN DEVLET İLE UYUMU ÖNEMLİ’

Yeni dönemde hükümetin gündeminde önemli konuların olduğuna işaret eden Tunç, “Yeni dönemde Türkiye’mizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci kabinesi için çok önemli gündem maddeleri var. Bildiğiniz gibi ilk gündemimiz şu; Depremde 11 ilimiz yerle bir oldu. Bu şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırıp tüm şehirlerimizi ayağa kaldırmak istiyoruz.” deprem ve afet risklerine karşı duyarlı ve dayanıklı hale getirmek. Bu nedenle yerel yönetimler önemlidir. Yerel yönetimlerin hükümetimizle uyumlu bir şekilde yapacakları çalışmalar ve kentsel dönüşüm çalışmaları vatandaşlarımızın daha güvenli şehir ve kasabalarda yaşayabilmeleri açısından önem taşıyor. Her zaman olduğu gibi yine insanı ön planda tutmaya devam edeceğiz. Halkımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Sağlıktan sağlığa. 21 yıldır eğitimden sosyal politikalara, kültüre kadar her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık. Bundan sonra da bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Halkımız güçlü olsun ki ailemiz güçlü olsun. Aile güçlü olsun ki toplum güçlü olsun. İstikrarlı kalkınma hamleleri ve büyük projelerle ülkemiz yeniden güçlü olsun. Sizlere tanıtmaya devam edeceğiz. Özellikle pandemide ülkemiz ekonomisine zarar veren depremde de özellikle kayıplarımız oldu. Can kayıplarımız elbette ki en değerlisidir. Ekonomik kayıplarımızı da ortadan kaldıracağız. Ekonomimizi olumsuz etkileyen konularda ekonomi yönetimimizin büyük çabası ve çabası var” dedi.

Denizhan KARAHANCI- Yiğithan HÜYÜK/ BURSA,

buyukorhanhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu